ARKAYA YATIRILAN OTOBÜS KOLTUĞU




Bir ses duyuldu ve kapılar dış dünyaya kapandı. Hareket eden zamanın içerisinde küçük bir anlığına herkes nefesini tuttu. Verilen ilk nefesle birlikte karmaşa geri döndü ve tekerler uzaya doğru yollandı. Yolcuların kimi müziğe tutuldu, kimisi de rüyalar aleminde gözü kapalı bir maceraya atıldı. Varış noktası bir süreliğine kara deliklerin arkasına sığındı. Direksiyon kırıldı, pedala olanca gücüyle basıldı, hayat bir ışık şeridi halini aldı. Dünya geride bırakılmanın acısıyla yalpaladı. Yörüngeler şaştı, galaksiler dağıldı, bir koltuk önde oturan kişi koltuğunu tamamen yatırdı!

Yatırılan her koltukta; bir gezegen parçalanır, geçmiş ve gelecek birbirine karışırdı. Paralel evrenlerden bir kıvılcım çaktı. Güzergah saptı, otobüs karaya oturdu. Gel gitlere kapılmış ruhlar camdan başlarını uzattı. Saatler duraksadı, şoför derin bir uykuya daldı. Evrenin ışıkları birer birer kapatıldı, yalnızca cılız bir yıldızın açık kalması karar kılındı: Sönünce bir daha yanamayacağından dert yanıyordu. Karanlık çocuklarını tüm diyarlara saldı.

Sıkışmışlık hissi yayıldıkça yayıldı. Bir anda tüm ruhlar kapana kısıldı; yeryüzü dayanamayıp çatladı, gökyüzü meteorlarla yarıldı. Derinlerden büyük bir çığlık yankılandı. Yatırılmış tüm koltuklar tek hamlede kaldırıldı. Şoför uyandı, evren aydınlandı. Yolcular sevinçle arkalarına yaslandı ve düzen yeniden sağlandı. Bir ses duyuldu ve dış kapılar dünyaya açıldı. Varış noktasında özlemiş gözler, gülen yüzlere kapandı...    

Yorumlar