Aslında her insan bir katildir…
Yüreğinde öldürür ümitlerini. Çünkü insan sadece ümit
etmekten vazgeçerse gömer hayallerini, hayali olan kişiyi! En büyük darbeyi
kendine vurur da yine de beceremez kendini öldürmeyi. Binlerce kez can çekişir,
dirilir, yeniden yere serilir…
Her aldığı darbede direnci biraz daha yükselir, daha zor
yıkılmayı öğrenir. Aldatılmış, kırılmış, incinmiştir. Sessizce kabuğuna
çekilir, çevresini dikenli tellerle çevirir, dipsiz uçurumlara yerleşir. Artık
onunla birlikte olmak isteyenin de kanaması, acı çekmesi, ölümü anlaması
gerekir. Ancak benzer yaralar alan ruhlar anlaşabilir, benzer ateşler içinde
kavrulanlar tutkuyla sevebilir. Ve sadece delirenler ölümsüzlüğe ulaşabilir…
Aslında her insan bir katildir…
İnancını yitirdiğinde kanatlarını kırar da uçurumdan aşağı
ittirir. İşte böyle öldürür sevgisini, sevdiğini. Ardından işlediği cinayete
üzülmek bir yana haklı olduğuna dair bir dizi bahane biriktirir: Son zamanlarda
hep ikinci plana atılmış, çok ihmal edilmiştir. İlişkinin yükü sadece onun
sırtına yüklenmiş, hiç yardım edilmemiştir…
Böylelikle herkese, her şeye karşı güvenini sonsuza dek
yitirmiştir. Yüreği hayal kırıklıklarıyla dolup taşıp yama tutmayan bir hale
geldiğinde bir daha sevmemek üzere yemin etmiş, yalnızlığın tek kişilik huzuruna
yönelmiştir. Hem zaten insan dediğin kaç kez parçalanabilir, kaç kez uçurumun
dipsizliğine yol alabilir, kaç kez daha şüphelerini yok sayarak güvenebilir… Kim
bilir?
Her insan katildir…
Yorumlar
Yorum Gönder