Hiç düşünmeden sevgimizi sorduk papatyaya. Seviyor mu? Sevmiyor
mu? Papatya seviyor muydu ondan yapraklarını tek tek ayırırken korku ile
avucumuzda beklemeyi? Sonuç ne çıkarsa çıksın geriye kalan bir çöp parçasından
ibaretken.
İlk olarak gözümüze çarpması yeterlidir bir papatyanın toprağından
ayrılıp elimize geçmesi için...Olmayan sevgilimizin, sevgisini sorgular aldığımız cevabı dert
ediniriz kendimize.
Kolay değildir koparılacağını bilerek
büyümek ardından koparılmayı beklemek. Hiç bilemediğin bir kaynaktan gelen suyu
damarlarına çekmeyi özlemek ve esen rüzgarın yapraklarını kıpırdatışından
vazgeçmek. Bir de papatyalara sormak
lazım işte o topraktan ayrılmayı ne kadar göze almıştı? Sırada ben miyim diye
düşünüp veda etmiştir belki köklerine ve özensizce koparılmıştır iki sorunun
gerçek olmayan cevabına.
Tedirginlikle yaşar, tedirginlikle
nefes alırız. Ya hep sonrası der o anı yaşamayız. Hepimiz sırada ki ben miyim
diye bekleyen korkan bir papatyayız.
Biz insanların el atmadığı birşey yok ki.
YanıtlaSilAma bizde papatyalara benzeriz. Ne zaman öleceğimizi bilmediğimiz için bazıları aynı şekilde korkuyor.
Eline sağlık. 🖒
Dünyayı yalnızca kendisine ait zanneden insanoğlunun papatyanın korkusunu anlayabilmeye olan uzaklığındandır bu sığlığı. Çok güzel ifade etmişsin, harikaydı 👍🏻
YanıtlaSilTeşekkür ederim ablacım yorumun ve vaktin için. Biz insanoğlu çok başkayız:)
SilGüzel
YanıtlaSil